Geçtiğimiz günlerde US odaklı gerçekleştirilen bir analizde, hastalık semptomları ile ilgili Google aramalarının Koronavirüs (Covid-19) vaka artışı ile arasında bir ilişki olup olmadığına bakıldı. Analiz sonucunda ortaya çıkan yanıt elbette beklendiği üzere, aralarında ilişki olduğuydu. Örnek olarak aşağıda, New York’ta arama motorunda gerçekleştirilen semptom bazlı aramaların Mart 2019’dan Mart 2020’ye olan artış oranlarını görüyoruz.
Türkiye’de de durum farklı değil. Semptom aramalarındaki artış yalnızca bir örnekti. Şu an kullanıcılar tarafından yapılan aramalar, kişilerin ihtiyaçlarına göre (dolayısıyla işletmeler açısından bakılınca sektöre göre) çok çeşitli kırılımlar gösteriyor olsa da bir şekilde koronavirüs etkilerini arama sorgularında gözlemlemek mümkün. Uzaktan çalışma sorgusunun şubat ayında yükselişe geçip, Mart 2020’de zirve yaptığını görüyoruz.
Ya da markalar bu dönemde pazarlamaya daha mı az önem verecek, bütçelerini mi kısacaklar soruları üzerinde düşünülmeye ve araştırmalar yapmaya devam edilirken, SEO ve Arama Motoru Optimizasyonu sorgularında bu dönemde olağandışı bir düşüş olmadığını, hatta grafiğin artış göstererek ilerlediği küçük aralıklar olduğunu görüyoruz.
Aşağıda e-devlet seyahat izin belgesi gibi tamamen bu döneme yönelik spesifik bir sorgunun nasıl kısa sürede trend olduğunu görüyoruz. Hizmetleri neredeyse tamamen duran seyahat şirketlerinin sitelerine ziyaret almak için üretebilecekleri harika bir içerik değil mi?
Bir diğer örneğimiz de daima aranma hacmi mevcut olan online kurs sorgusunun yine Mart 2020’de zirve yapmış olması.
Bu örnekler ile sizlere, Covid-19 döneminde her sektörün ve işletmenin kendi dinamiklerine göre belli kullanıcı sorgularını hedefleyerek çıkarımlar yapabileceğini ve ilgili sorgularda iyi sıralamalarda indeks alabilme potansiyelini aktarmaya çalıştım. Peki işletmeler salgın döneminde doğru içerikler üreterek indeks alabilmek ve hedef kitlesine ulaşabilmek için nasıl bir yol izlemeliler?
Öncelikle salgın döneminde işletmelerin “Zorunlu (Temel)” ve “Zorunlu Olmayan” şeklinde ikiye ayrıldığını söylemek mümkün. Bu süreçte zorunlu olmayan kategorisine girebilecek işletmelerin karlılıklarında düşüş yaşanması, fiziksel mağazalarını kapatmaları, uzaktan çalışma sistemine geçmeleri gibi durumlar ihtimal dahilinde. Zorunlu (temel) işletmeler ise (Örneğin; Hastaneler, kargo şirketleri, e-ticaret şirketleri, süpermarketler gibi) iş hacimlerini çoğunlukla artırarak çalışma hayatına aktif olarak devam ediyor. Tüm bunlar olurken, hem insan hayatını ve yaşamının devamlılığını ilgilendiren işletmelerin hem de işlerinde gerileme ya da duraksama olan işletmelerin; içerik stratejilerini gözden geçirerek dönemin aranma hacimlerinden ve diğer dijital dinamiklerinden faydalanabilmeleri şart.
1.Anahtar Kelime ve Trend Analizleri
Yukarıda Google Trend ekran görüntülerinde de aktardığım gibi, hemen her sektörün koronavirüs döneminde hedef kitlesine iletebileceği mesajlar, verebileceği bilgiler var. Burada önemli olan yarattığı içeriğin ve verdiği bilginin, kendi işi ve çıktısı ile ilgisiz olmaması; hem işine hem de hedef kitlesine fayda sağlayacak şekilde, konu ile ilişkilendirilmiş olmasıdır. Anahtar kelime ve trend analizlerinde “Koronavirüs nasıl bulaşır?” sorgusunun popüler olması, bir dijital pazarlama ajansının bu anahtar kelimeyi kullanabileceği anlamına gelmezken; Koronavirüs B2B İşletmeler İçin Ne İfade Ediyor?” gibi bir içerik, bu ajans için doğru ve anlamlı olacaktır. Elbette aranma hacimleri ile birlikte, anahtar kelimelerin zorluğuna ve rekabet dinamiklerine de dikkat edilmeli.
2. Hedef Kitleye Uygulanacak Anketler
Üretilecek “odaklanmış” içerikler için anahtar kelime analizi yapmanın aynı zamanda hedef kitlenizle etkileşim kurabileceğiniz bir yolu da anket yapmaktır. Böylece, koronavirüs ile ilişkili olarak doğrudan hedef kitlenizin ilgilendiği ve merak ettiği konu başlıklarını çıkarabilir, onlara fayda sağlayacak içerikler üretebilirsiniz. Bu anketleri Twitter, Instagram gibi sosyal medya kanalları üzerinden veya eBülten’ler aracılığı ile yapmanız mümkün.
3. Koronavirüs Dönemi İçin Özelleştirilmiş Bir Sayfa
Bu döneme yönelik bilgi ihtiyacını karşılayacak ve belki de bir ziyaretçiyi işletmeniz için potansiyel müşteriye dönüştürecek şekilde düzenlenmiş, özel bir sayfanız olması arama motorlarında da ilgili aramalarda bir adım önde olmanızı sağlayacaktır. Bunu sayfa olarak oluşturmasanız bile kategori ya da alt menü şeklinde planlayarak benzer bir avantajı elde edebilirsiniz. Koronavirüs ile ilgili oluşturacağınız sayfa ve blog yazılarında, site içi linklemeler yapmayı da unutmayın!
4. Sıkça Sorulan Sorular (FAQ) Bölümünü Gözden Geçirme
Bu süreçte websitenize yalnızca güncel ve ilgili içerik eklemek yeterli değil. Halihazırdaki müşterilerinizi ve ziyaretçilerinizi kısıtlarınız (mağazanız kapanmış olabilir), ekleyip çıkardığınız hizmet kalemleri, varsa destek ekibinizin işleyişindeki güncellemeler gibi konularda haberdar etmeniz gerekmektedir. Bununla ilgili olarak müşteri destek ve sıkça sorulan sorular sayfalarınızı gözden geçirebilirsiniz. Koronavirüs ve hizmetinize ilişkin ziyaretçilerinizin bilmek isteyeceklerini düşündüğünüz yeni soru ve cevapları da buraya ekleyebilirsiniz.
5. Video İçerikleri Arttırma
Bu dönemde çoğunlukla evde olan kullanıcıların video içerik tüketim yoğunluğu artmış durumda. İmkânınız varsa mutlaka video içeriklere yönelin veya hali hazırda üretiyorsanız sayısını arttırın, konularını güncel tutun.
6. Clickbait ya da Yanlış Bilgi Vermekten Kaçınma
Şu ana dek saydıklarımın en önemlisi bu diyebilirim. Normal bir zamanda ürettiğiniz içeriklerde de geçerli olan ve Google’ın oldukça katı bir yaklaşımı bulunan bu kural, sağlık ve özellikle dünyayı etkileyen bir salgın söz konusuyken çok daha önemli hale geldi. İçeriklerinizin başlığının yanıltıcı olmaması, içeriklerinizde yanlış bir bilgi vermekten ciddiyetle kaçınmanız gerekiyor. Bu nedenle en başından beri vurguladığım gibi, salt olarak Koronavirüs (Covid-19) ile ilgili içerik üretmeyi değil, kendi sektörünüzle ilişkilendirebildiğiniz ölçüde üretmeyi odağınıza alın ve bunu yaparken de araştırma aşamasında çok özenli olun. Aksi takdirde web sitenize daha fazla ziyaretçi çekme hayalinizin yerine Google ve müşterileriniz nezdinde marka otoriteniz sarsılabilir.
Son olarak, tüm bu adımları uygularken Google’ın algoritma güncellemeleri yakından takip etmeyi lütfen atlamayın.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle.