Sosyal medya platformlarından spesifik bir misyona sahip monopollerden biri de 15 Şubat 2005’te 3 eski PayPal çalışanı tarafından kurulan Youtube. Yaklaşık 15 senelik bir geçmişe sahip olan Youtube, özellikle coronavirüs (covid-19) sonrasında dakikada 600 saatlik içerik yüklemesiyle en çok ziyaret edilen ilk üç sitede yer alıyor. Dolayısıyla sadece kendi branşında değil, internetin en büyük kartelleri arasında elde ettiği repütasyonu muhafaza ediyor.
Oturma odalarında ve akıllı televizyonlarda ailecek oturup youtube içeriği tüketeceğiniz bundan 1 sene önce sorsaydık aklınıza gelir miydi? Özellikle 16-34 yaş arası kullanıcıların tercih ettiği youtube artık görüntülenmelerinin neredeyse yarısını mobil cihazlardan alıyor. Televizyon ekranlarında görmeye alıştığımız isimler ve yüzleri artık YouTube’dan takip ediyor evlerinin bahçesinden yapabildikleri canlı yayınlar ve vloglarla küresel haberleri takip edebiliyoruz… Burada herkes için bişeyler üretmek mümkün. Anlaşılan siz de şu günlerde bir kanal açsam acaba nasıl olur? sorusunu sordunuz… gelin hep beraber bakalım ”nasıl olacağına?”
Bu kadar üreten-tüketen bir topluluğun içinde YouTube üyeleri’nin kanallarını daha uygun hale getirebilmesi ve içerik oluşturucularına bazı avantajlar sunmak adına “kanal türleri”ni oluşturdu. Kanallar günümüzde başlık olarak şu şekilde değerlendirilebilir:
- YouTuber (YouTube’çu): Standart YouTube hesabıdır.
- Director (Yönetmen): Deneyimli film yapımcıları için ayarlanmıştır. Bu hesaba sahip üyelerin yükledikleri video boyutunda avantaj getirilmiştir.
- Musician (Müzisyen): Müzik eserleri bulunanlar içindir.
- Comedian (Komedyen): Mizahi video yapımcıları içindir.
- Guru (Uzman): İlgi alanına bağlı video yapanlar içindir.
- Reporter (Bildirici): Uygunsuz videoları rapor edenler içindir. (Fakat daha çok Haber Kanalları kullanıyor bu kanal türünü)
Özellikle son senelerde yaptığı kullanıcıyı koruyan güncellemeler ve içerik sağlayıcılara finansal desteğin önünü açmasıyla Youtube, içerik açısından yoğunluk, hacim ve detay bazında rakiplerini açık ara geride bırakıyor.
Fakat ilginçtir; bütün bunlara rağmen Youtube, sosyal medya optimizasyonunda en fazla ihmal edilen platformlardan birisi idi. Bugüne kadar!
Bu kadar güçlü bir platformun sosyal medya optimizasyonları arasında noksan kalmasına gönlümüz el vermedi.
Hazırsanız başlayalım: (24 Nisan 2020 Tarihinde Güncellendi)
Youtube’da kitle oluşturma ve arttırmanın yolları nelerdir?
1- Daha Fazla Görüntülen:
Oyunun kuralları çok basit; Youtube’da viral olmak için videolarınızın daha fazla görüntülenmesi gereklidir. Diğer platformlara nazaran Youtube’da avantajınız daha fazla. Çünkü insanlar okumak değil, izlemek ve dinlemek istiyorlar, tiyatral bir gösteri bekliyorlar, yorulmak istemiyorlar. Yani makale-bloglar ile karşılaştırıldığında video-blogların citation flow (aktarım gücü) açısından dolaylı olarak daha kayda değer olması ihtimaldir.
2- Nitelik-Nicelik Farketmez, İzleyiciler Affetmez:
Son güncellemeler sayesinde pek çok sosyal medya platformunda içeriğin niceliğine nazaran niteliği önemsenir. Youtube’da ise nicelik-nitelik eşitliği vardır. Çünkü kanalınız bir günde 10 tane video ile 10 izlenme alabilir fakat 1 video ile 10 izlenme almak zordur. Dolayısıyla nicelik konusunda istikrarlı olun, en azından haftada 1 video girişi yapın. İstikrar ve çalışkanlık, her sosyal medya platformunda olduğu gibi Youtbe’da da mutlak başarıyı getirecektir. Fakat bunu yapmak için asla kaliteden ödün vermeyin. kalitenizin düşmesi bütün emeğinizin çöpe gitmesi anlamına gelebilir.
3-Abone Olmayı Kolaylaştır:
İzlenme oranının yükseltimesinin bir faktörü de abone sayısını (subscriber) arttırmaktır. Bunun en kolay yolu ise Youtube’un CTA’sı (aksiyon çağrısı) olan açıklama (annotation) eklemektir. Bu CTA modeli butonlar, tıklandıklarında izleyiciyi anında kanal abonesi yaparlar ve bir başka video’ya (yeni içerik) yönlendirerek abonenin memnuniyetini garantilerler. Tam anlamıyla başarılı Inbound metodoloji prototipi!
İstatistikler, annotations sayesinde bir kanalın %200’e kadar abone kitlesinin artabileceğini söylüyor. Tabi, ilk başta kullanılan annotation’ın verimini aynı başarı seviyesinde ilerletmesi beklenemez. Fakat her halükarda, annotation kullanmamak için bir sebep yok; aksine, kullanmanız için tatmin edici sebepler mevcut.
Fakat suyunu çıkarmamak gerekir. Stuffing, video bloglar için de geçerlidir. Tavsiye ettiğimiz Inbound metodolojisi yönteminde biz, kullanıcı deneyimini merkeze alırız. Dolayısıyla kullanıcıyı irite etmemek gerekir. Sayfanızın, videonuzun ya da kanalınızın optimizasyonu muhteşem olabilir ama siz kullanıcıyı rahatsız ediyorsanız, bütün çabalarınız boşa gidecektir.
İşte bir stuffing örneği. Emin olun; içerik beklentiyi fazlasıyla karşılayabilir fakat bu tarz bir stuffing sayesinde her zaman 1-0 geride başlayacaksınız. Ayrıca en son isteyeceğiniz abone kaybı da ihtimaldir.
4 – İzlenmeye giden yol paylaşılmaktan geçer:
Çok izleyiciye ulaşmanın bir yolu da izleyicilere, izlediklerini tekrar izletebilmek ve onlara yeni içerikler sunmaktır. Şahsen büyük bir Astor Piazzolla hayranıyım. Oblivion isimli eseri sayısız dinlemişliğim ve bu esere hazırlanmış koreografileri de sayısız izlemişliğim vardır. Pek çok kez de bu eseri ve koreografilerini sosyal mercilerde paylaştım. Bu demektir ki o video, benim aracılığımla +1,000 kişiye ulaştı. Böylece, o videoya ve o kanala, yeni aboneler kazandırmış oldum.
4-Aşamalı Olarak Tatmin Edici İçerik Üretmeyi Planlayın:
Fakat çoğu kişi, bir kanala abone olmadan önce tatmin edilmek ister. Dolayısıyla diğer içerikleriniz en az bir önceki videonuz kadar tatmin edici olmalıdır; pek tabii ki daha iyi olması tercih edilir. Dolayısıyla video içeriklerinizin optimizasyonuna dikkat etmelisiniz. Kalite, CTA, süre vs. bunların hepsi önemli değerlerdir. Maalesef ki bu faktörler için kesin bir söylem oluşturulamaz, çünkü içeriğe göre sizden 45 saniyelik videolar da talep edilebilir, 45 dakikalık videolar da. Burada temel nokta uzun vadeli planlama yapmanız gerektiğidir. İçeriğinizin o an izleyiciyi tatmin etmesi daha sonra da aynı methodun tatmin edeceği anlamına gelmez, planlamalarınızı ve izleyicinin beklentilerini düzenleyebilecek şekilde kurgulayın.
5- Bot musun? İnsan mı?
Bir başka unsur da etkileşimdir. Siz, video yayınlama botu musunuz? Yoksa içerik oluşturan ve bunun hakkındaki düşüncelerinizi dile getirirken diğer insanlar ile etkileşimde de bulunan kanlı canlı bir insan mı?
Aslına bakarsanız sosyal medyada iktidar olabilmenin yegane yolu, kendinizi izleyicinizin, takipçinizin yani kitlenizin yerine koymanız, kısaca empati yapmanızdır. Sizden ne bekliyorlar? Siz bunu ne kadar karşılıyorsunuz? Etkileşiminiz ne durumda? Bu tarz soruları cevaplandırdığınızda başarının gelişi yakındır.
5- Videolarınız 10 dakikadan uzun olsun:
Evet, yanlış okumadınız. İçerik üretirken videolarınızın youtube algoritmasına göre daha kıymetli olması için dolu dolu 10-15 dakikalık bir içerik sunmanız sizi bir adım önden başlatabilir bu yarışa. Eğer içeriğiniz bu süreyi dolduramıyor ise de süreyi uzatmak için izleyiciyi irite edebilecek yada uzaklaştırabilecek bir şey eklemeyin tabiki. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın. Videonuz kısa ama nitelikli ise hakkettiği değeri her durumda bulacaktır.
6- Lider videolarınızı önemseyin:
Bu kadar düzenli bir çalışma ortamında bazı videolarınızın diğerlerinden daha öne çıkması çok doğaldır. Bu videolar aldığınız yüksek veriler size oluşturacağınız oynatma listeleri hakkında fikir verebilir. takipçilerinizin bu videoları özellikle tercih etmesinin bir sebebi muhakkak olmalı. O sebeplerin tespitine odaklanın . Buradan yola çıkarak oynatma listeleri oluşturmaya neden lider videonuzdan başlamayasınız?
7-Video açıklamalarınızı özenle hazırlayın:
Öyle yarım yamalak 2-3 cümle ile yaptığınız işi küçümsemeyin. İzleyicinin dikkatini çekebilecek özetler yada videonuzu iyi anlatan,yönlendiren iletişim bilgileri vermeyi unutmayın. Videonuzda kullandığınız element ve kaynakların listesi bile bir çok izleyici tarafından oldukça sempatik karşılanıyor.
Son olarak her şey tıkırında gitmeye başladıysa da yolunuza devam ederken Jo Harland’ın şu sözlerine kulak verin:
” Bir YouTube stratejisi geliştirirken işletmelerin bütçe ve kaynaklarını israf etmelerini önlemeye yardımcı olacak önerilerim şu şekilde:
- Kitlenizi dinleyin, geri bildirimleri mutlaka takip edin ve bu geri bildirimlere göre hareket edin.
- Üretim değerlerinin kitlenin beklentilerine uygun olduğundan emin olun; kalite ne çok düşük ne de çok yüksek olmalıdır.
- Dijital platformda düzensiz, rastgele eylemlere soyunmak yerine içerikten tutarlı bir sonuç elde etmeyi planlayın.
- Kitle verilerini toplayıp kullanın. Kullanıcıların ne zaman, nasıl ve hangi cihazda içerik izlediği de dahil, erişilebilecek olağanüstü miktarda alakalı bilgi vardır.
- Doğru içeriği, doğru yere, doğru zamanda yerleştirdiğinizden emin olun. “
İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz yeni e-kitabımız: YouTube Kanalınızın Performansını 30 Günde Nasıl Arttırabilirsiniz?