Bir lider düşünün… Yangın yeri olmaktan kurtarıp, muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için gece gündüz çalıştığı ülkesinin PR’ını da düşünsün.
Mustafa Kemal Atatürk yaptığı bütün ”girişimlerde” ikna çalışmaları yürütmüştür. İkna bugün bizlerin Inbound Pazarlama ile, içerikle yapmaya çalıştığımızın ta kendisidir. Atatürk bunu nasıl mı yaptı? Gelin birkaç örnek ile hızlıca somutlaştıralım.
- Atatürk ve ekip arkadaşları Anadolu’yu tek tek gezip insanların fikirlerini aldıktan sonra, halkla ilişkiler çalışmaları yapan Halk Evleri’nin açılmasına önayak olmuştur.
- Tiyatro, resim, müzik gibi sanat dalları için kurslar açılmış; özellikle köylüler bu aktivitelere teşvik edilmiştir.
- Köy gezileri düzenlenmiş, köy gazeteleri çıkarılmıştır. Köylerde çay aktiviteleri düzenlenmiştir. Böylelikle halkın birbirini tanıması, kaynaşması (bugün network diye adlandırdığımız aktivite) sağlanmış, hatta ve hatta bir sonraki adımda rekabet de teşvik edilmiştir.
- Spor kampları düzenlenmiş, spor takımları oluşturulmuştur. Kayak takımı, dans ve kürek takımı kurulmuştur.
- Güzellik yarışmaları düzenlenmiştir.
- Atatürk, 1931 yılında rekor kırmak isteyen Amerikalı iki pilotu ülkeye davet etmiştir. Pilotların rekor kırması akabinde ülkeye birçok yabancı basın temsilcisi ve turist gelmiştir.
Fotoğraf: Atatürk’ün, New York’tan uçarak Atlantik’i aşıp İstanbul Yeşilköy’e inen iki Amerikalı Pilotu Yalova’da kabul etmesi. (01.08.1931)
- Türkiye’nin dört bir yanının fotoğraflarını çektirerek, İngilizce ve Fransızca dillerine tercüme edilmiş olarak dünya basınına dağıtmıştır.
Fotoğraf: Tortum Şelalesi – Erzurum ( Yıl 1936 )
Bizler 2018 yılında, son 20 yılın keşfiymişçesine “İçerik Kraldır” diyoruz, kullanıcılar ile birebir etkileşim diyoruz, kullanıcı deneyimi zorla değil ikna ederek olmalı diyoruz. Ve bizler 2018 yılında ne yazık ki, hala PR (itibar yönetimi) için girişimde bulunmayan şehirlerin olduğunu biliyoruz.
En başta ne demiştim? Bir lider düşünün… Dertlerin derya olduğu zaman çizelgesinde aynı zamanda ülkesinin PR’ını düşünsün…
Yıl 2018. Kasım yine… 9’u bugün. Seviyoruz. Anıyoruz. Özlüyoruz.
