İnternetin Evrimi ve WEB 3.0

İnternetin Evrimi ve WEB 3.0

İnternet hayatımızın belki en büyük parçası, hatta belki de tam olarak hayatımız diyebileceğimiz bir olgu haline geldi. İnternetin hayatımızdaki bu yeri birçok yeniliği de beraberinde getiriyor. Web 3.0 da bu gelişmelerden yalnızca biri.

Hayatımızdaki her şey gibi web de değişiyor ve gelişiyor. 1980‘lerin sonunda Web 1.0 olarak bildiğimiz internet ağıyla tanıştık. Web 1.0 oldukça az katılımcıya sahipti. 20 yıldan uzun bir süredir ise hayatımızda, etkileşimli internet olarak bildiğimiz Web 2.0 var. 

Web 2.0 ise Web 3.0 teknolojisine doğru bir gelişim gösterdi. Web 3.0 olarak tanımladığımız kavram büyük miktarda kullanıcı katkılı veriyi yönetme, düzenleme ve anlamlandırmanın yeni yollarını aramak ve web ortamında istenilen verinin kolayca bulunup paylaşılabilmesine odaklanan bir web teknolojisi olarak karşımıza çıktı. (Özdestici, 2018) Ayrıca Web 3.0 başlangıçta genel olarak kullanıcı katkılı içerik olarak tanımlanmaktaydı. Web 3.0 faydalandığı web altyapısı itibariyle son birkaç senedir ise blockchain teknolojisi, kripto paralar ve Metaverse ile birlikte gündemde yoğun olarak yer almaktadır. Nedir bu Web 3.0?  Önceki versiyonları nedir? Başlangıçta Web 3.0 neydi, günümüzde nereye evriliyor? Bunları sizlere aktarmaya çalışayım.

Web 1.0 – İlk Çağ

Web 1.0 hayatımıza 1989’da girdi ve 2005’e kadar aktif olarak hayatımızın içinde yer aldı. 1989’da CERN’de, Sir Tim Berners-Lee tarafından World Wide Web (WWW) icat edildi.

Öncelikli amacı bilgi bulmak olan Web 1.0’ı oluşturan birincil teknolojiler; HTML (Köprü Metni İşaretleme Dili), HTTP (Köprü Metni Aktarım Protokolü), URL (Tekdüzen Kaynak Bulucu) oldu. Web 1.0’ın çok az kullanıcısı vardı ve web kullanıcıları “salt okunur” olduğu için özgürce etkileşime giremediler, bu nedenle diyaloglar çevrimdışı yapıldı.

Ayrıca, yeni ortaya çıkan bu teknolojide hiçbir arama motoru bulunmadığından, WWW’de gezinmek oldukça güçtü. Ziyaret etmek istediğiniz web sitesinin adresini (URL) web’e girmeniz gerekiyordu.

Ancak, 1990’ların ortalarında, ilk başarılı web tarayıcısı  Netscape Navigator ortaya çıktı. Bugün hala kullandığımız birkaç tarayıcı özelliğinin öncüsü olarak varlık gösterdi.

Web 2.0 – Orta Çağ

Web 2.0 kavramı ilk olarak 1999 yılında Darcy DiNucci’nin “Parçalanmış Gelecek” makalesinde kullanıldı. 2004 yılının sonlarında ise Tim O’Reilly ve Dale Dougherty tarafından daha da popülerleşen bir kavram oldu.

Şu anda kullandığımız web olduğu için bir çoğumuzun aşina olduğu çağ web 2.0 çağıdır. 1999 yılına gelindiğinde ise web 2.0’ın en büyük özelliklerinden olan kullanıcıların birbirleriyle etkileşime girebilme durumu farklı bir seviyeye geldi. İnsanlar sosyal medya platformları, bloglar ve diğer hizmetler üzerinden İnternette birbirleriyle etkileşime geçebildiler. Daha sonra ise, akıllı telefonlar çıktı ve mobil bilgi işlem dönemi başladı. Web 1.0’daki salt okunur mod geride kaldı ve web 2.0 artık bir etkileşim platformu olarak tanıtıldı. Bu dönemde Facebook, Uber, Airbnb gibi birçok platform ortaya çıktı.

Web 3.0 – Yeni Çağ

Öncelikle belirtmeliyim ki Web 3.0 yeni bir kavram değil, bundan 10 sene önce de konuşulan bir kavramdı. Fakat günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte Web 3.0 farklı bir yere evrildi ve günümüzde konuşulan versiyonu şu an hayatımıza tam olarak entegre edilmiş değil. Dolayısıyla tam olarak ne olduğunu karşılayabilecek bir tanımı da henüz yok. Yazımın başında Web 3.0 ilk ortaya çıktığında istenilen verinin kolayca bulunup paylaşılabilmesine odaklı bir web teknolojisi olarak karşımıza çıktığından bahsetmiştim. Başlangıçta Web 3.0 -faydalandığı web altyapısı itibarıyla Anlamsal Web- kullandığı akıllı ajanlar aracılığı ile web içeriklerinin yazılımlar tarafından da anlaşılabilir ve yorumlanabilir olmasını sağlayan bir web protokolü olarak tanımlanmaktaydı (Özdestici, 2018). Günümüzdeki güncel haliyle kabaca bir tanım yapmak istersek Web 3.0; temelinde veri odaklı olan internetin merkeziyetsiz, P2P, blok zincir destekli ve kişiselleşmiş internet olarak kullanılabilecek olmasıdır. Web siteleri ve uygulamalar için üçüncü nesil internet hizmetleri olacaktır. Nihai hedef olarak, daha akıllı, nesnelerle ve etrafımızdaki her şey ile bağlantılı olan, tamamen açık web siteleri oluşturmaktır. Girdiğiniz veriyi doğru şekilde yorumlamakla birlikte metin, ses veya diğer medyalar aracılığıyla aktardığınız her şeyi çözümleyebilen yeni bir internet türüdür diyebiliriz.

Web 3.0 ile web’i tam olarak uygulamanın uzun sürmesi bekleniyor. Bununla birlikte, Web 3.0’ı oluşturacağına ve nihayetinde tanımlayacağına inanılan bazı teknolojiler şu anda geliştirilmektedir. Kablosuz ağları kullanan akıllı ev aletleri ve Nesnelerin İnterneti (IoT), Web 3.0 teknolojisinin halihazırda hayatımızda nasıl yer almaya başladığının göstergesidir.

Günümüzdeki Versiyonu ile Web 3.0’ın Özellikleri Neler?

Yapay Zeka (AI): Web 3.0, yapay zeka (AI) yardımıyla kullanıcılara daha hızlı ve daha alakalı veriler sağlayabilirler. AI kullanan bir web sitesi, verileri filtreleyebilir böylece daha iyi sonuçlar sağlayabilir. Yapay zekaya sahip bir web ayrıca sanal asistanları da tanıtacaktır.

Blockchain: Web 3.0’ı oluşturacak teknolojiler arasında mikro formatlar, veri madenciliği, doğal dil arama ve makine öğrenimi yer alıyor. Ayrıca blokchain gibi eşler arası (P2P) teknolojilere ağırlık verilecektir. Açık API’ler, veri biçimleri ve açık kaynaklı yazılımlar gibi teknolojiler de Web 3.0 uygulamaları geliştirmelerinde kullanılabilir.

Merkesiyetsizlik: Web 3.0’ın temel ilkesi merkeziyetsiz olmasıdır. Web 2.0’da bilgisayarlar, sabit olarak, çoğunlukla tek bir sunucudaki verileri ortaya çıkarmak için benzersiz web adresleri biçiminde HTTP kullanır. Web 3.0 ile, veriler aynı anda birden fazla yerde saklanabilir ve dolayısıyla merkeziyetsiz bir hale gelebilir. Bu durum internet devlerinin elinde bulunan veritabanlarını bozacak ve kullanıcılara daha fazla kontrol sağlayacaktır.

Mülkiyetsizlik: Web 3.0 ile, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, cihazlar, araçlar ve sensörler gibi bilgi işlem kaynakları tarafından oluşturulan veriler, kullanıcılar tarafından merkeziyetsiz veri ağları üzerinden satılabilecek ve kullanıcıların mülkiyet kontrolü ellerinde olabilecek.

Ortak Ağ: Merkeziyetsiz ve açık kaynaklı yazılıma sahip olmanın yanı sıra Web 3.0, ağ kullanıcılarının güvenilir bir aracı olmadan direkt olarak etkileşim kurmasına izin verecek ve herkesin izinsiz katılabileceği bir ağ olacaktır.

Makine Öğrenimi: Web 3.0’da bilgisayarlar, Semantik Web kavramlarına ve doğal dil işlemeye dayalı teknolojiler aracılığıyla bilgileri insanlara benzer şekilde iletebilecek. Ayrıca, Web 3.0 makine öğrenimini de kullanacak. Böylece hedefli reklamcılığın aksine, ilaç geliştirme ve yeni materyaller gibi alanlarda daha hızlı ve daha alakalı sonuçlar üretmesi sağlanacak.

Erişebilirlik: Web 3.0 ile bilgi ve içerik daha bağlantılı ve her yerde bulunur, ulaşılır hale gelecek. Ayrıca günlük cihazlar birden fazla uygulama tarafından erişilir olabilecektir.

WEB 3.0 ile Blockcahin, NFT, Metaverse gibi kavramlar oldukça birbiriyle bağlantılıdır. Tek bir hesapla platformlar arasında sorunsuzca geçiş yapılabilecek teknolojiyi sağlayacak olan şey WEB 3.0’dır. Yani internetin yeni çağı olan üçüncü nesil internette ana unsur kullanıcı olacak ve merkezi güçlerden arınan internet Metaverse’ü oluşturacaktır.

Kaynakça

Özdestici, H. (2018). Algılanan Sosyal Medya Pazarlamasının Kurumsal İtibar Algısına Etkisi Üzerine Bir Araştırma.
https://www.singlegrain.com/web3/web-3-0/
https://www.investopedia.com/web-20-web-30-5208698
https://www.techtarget.com/whatis/definition/Web-30
https://coinmarketcap.com/alexandria/tr/article/what-is-web-3-0

No Comments

Yorum Yap