3T : Takdir, Taklit, Template

Merhabalar.

 

Başlığa bakıp “Ne demek istemiş acaba, ben daha önce hiç böyle bir şey duymadım.” diyor olabilirsiniz. Haklısınız, ben de duymadım. 3T isimli evrensel bir kodlama yok, ben uydurdum. Çünkü değinmek, danışmak ve kendimle çelişmek istediğim bazı konular var. Bana bu süreçte yardımcı olup fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

 

Şimdi başlayabiliriz. Hepimiz çok meşgulüz, yetişmemiz gereken yerler var, bitirmemiz gereken işler dağ gibi olmuş. Pratik olmakta fayda var. Peki hayata yetişmek için ne yapıyoruz? Örneğin; hayatımızı kolaylaştıracak ürünler alıyoruz-kullanıyoruz, paketli yiyecekleri tercih ediyoruz, bazen kendi yapmamız gereken işleri bile başkalarına yaptırıyoruz. Peki tüm bunlar bize zaman içerisinde ne yapıyor? Kilo, miskinlik, tembellik vs.

 

Ben tasarım sürecinde de aynısını yaşadığımızı düşünüyorum. Her tasarımcının beslendiği mecralar, kendine idol edindiğini sanatçılar/tasarımcılar vardır. Ama bugün sizlere takip etmeniz gereken mecralardan ya da kişilerden bahsetmiyorum. Kaçımız takip ettiğimiz tasarımcıların işlerinden etkilenmiyor? Şahsen ben etkileniyorum hatta bazen rehavete kapılıp beslendiğim işin aynısını yapmaya kalkışıyorum, itiraf ediyorum. Ama olmuyor tabiki. Takdir ettiğim işi ne kadar taklit etmeye çalışsam da hiç bir zaman aynısı olmuyor. Bence şanslıyım, çünkü gözüm gördüğüyle aldığı eğitimi harmanlıyor hep kendimden bir şeyler katmak istiyorum işime. Çalıştığım tüm markalarıma farklı karakteristik özellikler kodluyorum ve doğru olanın bu olduğuna inanıyorum. Markalarımızın bir kimliği var ve onlara tek bir tarz empoze edemeyiz.

 

 

Yetiştirmemiz gereken işler, üretmemiz gereken fikirler varken biz Sonic kadar hızlı olmaya çalışıyoruz. Aslında hızımız tecrübeyle doğru orantılı olarak artıyor ama zaman da bizi yıpratıyor bu bir gerçek. Ya kendimizi tekrarlıyoruz ya da hazıra konmaya yelteniyoruz. Hazıra konmaktan kastım kullandığımız stock görseller, illustrasyonlar, templateler, web şablonları vs. Artık ürettiğimiz her şeyin hazırı var. Hoop açıyoruz tarayıcımızı “free ……. template download” yazıyoruz, bitti gitti. Bunun bize zamanla neler yaptığını uzun vadede farketmek zor oluyor. Hazırcılık ve hazıra alışmak bir tasarımcının edinebileceği en kötü alışkanlık. Templatelerin bizi ne kadar körelttiğini farkediyor muyuz? Nerede kaldı sanat eğitimleri, yaratıcılık, tasarım gözü… Şimdi belkide bana kızıyorsunuz “E bunun yapılmışı varken niye uğraşalım?” diye. Buna da hak veriyorum, template kullanımı bize büyük oranda zaman kazandırıyor. Ama yine de elini boyaya, kaleme, kağıda, çamura değmiş biri olarak kendi emeğimle yaptığım ve sonuna kadar karşısına geçip “Bunu ben yaptım!” diyebileceğim bir işten aldığım hazzı asla bir template ile yaptığım işle karşılaştıramam.

 

Yazının başına dönecek olursak, kendi hayatımızı düzenlerken tabiki yardımcı öğelerden, hayatımızı kolaylaştıracak ürünlerden faydalanmalıyız ama bunu yaparken sağlığımızı korumak, düzenli yaşamak ve sağlıklı beslenmek bizim elimizde. Hazırcı tasarımcılıkta da bu böyle. Faydalanmamız gereken ürünleri kullanırken yaratıcılığı ve üretkenliği elden düşürmemek bizim kontrolümüzde. Her tasarımcı isminden övgüyle bahsedilmesini ister. Tasarımlarınızın özgünlüğünden, yaratıcılığından ve kalitesinden bahsettirmek için 2T’ den kaçınmaya çalışın: Taklit ve Template.

 

Lütfen siz de 3T hakkındaki fikirlerinizi aşağıdaki yorum kutucuğuna yazınız.

 

Okuduğunuz için teşekkürler.

No Comments

Yorum Yap