Sanat tarihinde geriye dönük bir tarama yaptığımızda hemen hemen tüm akımların bir şeylere tepki olarak doğduğunu fark ederiz. Sanatçılar her zaman dönemlerinin sorgulayan, gözetleyen ve eleştiren gözleri olmuştur. Gördüğü yanlışlar karşısında kullanabileceği silahları, topları, tüfekleri yoktur sanatçının. Yetenekleriyle eleştirel ürünler çıkarır. Kimi zaman şiir yazar, kimi zaman resim yapar, kimi zaman da müziğini kon
uşturur. Örneğin; benim bir zamanlar yakından ilgilendiğim Dadaizm akımı 2.Dünya Savaşı’ nın patlayan bombalarını tiye alırken, alelade b
ir cafede bir grup sanatçı tarafından yaratılmıştır. Artık bomba seslerinden, savaş unsurlarından o kadar sıkılmış ve bıkmışlar ki kendilerince bu durumu protesto etmeye başlamışlar. Absurd şiirler, heykeller, eserler ve mimari yapılar bugün bile hala onlarca sanatçının hayranlıkla takdir ettiği eserlerdir.
Günümüzde yaşadığı anı kendince yorumlayan ve büyük kitlelere ulaşanlar kuşkusuz reklamcılardır. Markaları için sürekli özgün içerik üreten reklamcıların en çok haz aldığı ve büyük kitlelere ulaştıkları tekniğe de gerçek zamanlı pazarlama (real time marketing) diyebiliriz. Bundan birkaç yıl önce markalar sosyal medyayı sadece hesaplarının olduğunu kanıtlamak, ürün ve hizmetlerinden bahsetmek, indirimlerini haber vermek için kullanıyorlardı. Şimdi ise gündemi takip ederek güncel olaylarla ilgili kampanyalar, içerikler ve reklamlar düzenleyerek adından bahsettiren bir markaya sahip olabilirsiniz. Bir filmde kendinden çok söz ettiren bir repliği, gündemdeki sosyo-kültürel olayları veya hava durumunu bile içeriklerinize malzeme yapabilirsiniz. Örneğin, son zamanlarda dolu yağışına ithafen birkaç marka hemen harekete geçti ve arabaların zedelenmemesi için üzerlerine örtülen örtülerden içeriklerine malzeme çıkardılar. Başarılıydı da.
Gündemdeki her olay markanızla ilgili olmayabilir fakat bunu evirip çevirip markanıza giydirmekte sizin elinizde. Basit düşünün, özellikle sosyal medyada kullanıcıların baktıklarında şıp diye anlayabilecekleri basit içerikler en iyisidir. Gündemde kalabilmek için hızlı aksiyon alınarak oluşturan içerikler her zaman başarılı olamıyor. Her ne kadar büyük bir marka olsa da bazen görsel çözümleme ile içerik metninin ayrı yönlere doğru havalanması olası. Ya da görsel kalitesi kadar metinin başarılı olmaması da olası bir durum. Unutulmamalıdır ki tüketicinin algısı ve beğenisi her geçen gün gelişip değişiyor. Her yeniyi ve farklılığı da kolay kolay kabullenmiyorlar. ‘’ Tüketici yaşayan, nefes alıp veren, gülümseyen, üzülen, eğlenen, ilgi isteyen, tatmin eden, tatmin olmak isteyen, sinirlenen, merak eden, sürprizlerden hoşlanan ve sürpriz yapan, iletişim kuran, herkes gibi davranabilen, herkes gibi konuşabilen, herkes gibi hata yapan ve fakat en nihayetinde “marka” olduğunu hissettiren yani konumunu ve disiplinini daima muhafaza eden markalardan hoşlanıyor.”
Bir diğer konu ise zamanlama. Bu konu gerçekten önemli, içerikleri gündemin en sıcak olduğu an paylaşmalısınız. Kullanıcılar artık bu konu hakkında konuşmadıklarında içeriğiniz değerini kaybeder ve paylaşımınız önemsiz olur.
Okuduğunuz için teşekkürler.
