Pazarlama Aforizmaları-2: Fulya

Pazarlama-aforizmaları-vol2

Bundan yaklaşık 5 sene önce, Fulya isminde genç bir kadın, kendisini en yakın arkadaşıyla aldatan erkek arkadaşı Mert’i cezalandırmak için bir video çekti. Bu videoda, Mert’e ve ilişkilerine dair eline geçen tüm özel eşyaları gittigidiyor.com’dan sadece 1 liraya satacağını ilan etti. İsterseniz bu videoya tekrar bakalım:

Şok edici değil mi?

Başta hepimiz aynı tepkileri verdik. Daha doğrusu, tabir-i caizse, aynı tongaya düştük:

–          Aferin kıza! biz olsak nerede böyle cesaret…

–          Milli takım! İmzalı! Top! Abi 5 dk. bilgisayarını versene.

–          Fotoğraf makinesini de mi satıyormuş? Fotoğraflarıyla ?!?

Bu sansasyonel video öyle büyük tirajlara ulaştı ki, o akşam neredeyse bütün haber kanalları bu videoyu baş tacı ettiler. Ertesi gün gazetelerin hepsine düştü bu skandal. Programlar yapıldı, tartışma programlarında tartışıldı ve hatta parodi videolar bile çekildi. Bir hafta boyunca başka bir şey konuşmadık.

1

Aslında hiçbir şey lanse edildiği gibi değildi. Ortada aldatılan biri varsa o, ihanete uğrayan Fulya ya da kıymetli eşyalarından olan Mert değildi. Söz konusu ’40 beden’  Begüm hiç değildi!

Çünkü bu karakterler hiçbiri hiçbir zaman var olmadılar.

Aldatılan bizdik.

Bir hafta boyunca çalışılmış bir kumpasın esiri olan bizlerdik.

Sanki dizi izlermiş ve o diziye müdahil olurmuşçasına elimiz gittigidiyor.com’a gittive hepimiz ‘İntikam’ profiline tıkladık. Şimdi düşününce insan demeden edemiyor; hâlbuki bu kumpasın dâhiyane mimarları, bizi dizi gibi izlediler ve hayatlarımıza müdahil oldular.

Peki sonuçlar?

Orijinal kaynak ve yan siteler olmak kaydıyla video, 6,5 milyona yakın izlenme yakaladı. Sadece bir gün içinde Fulyanın Facebook sayfasına 70 bin’e yakın arkadaşlık teklifi gelirken, Fulyanın GittiGidiyor profili olan ‘İntikam’ 135 bine yakın ziyaretçiyle rekor kırdı. Gittigidiyor.com sadece 48 saat içinde %21 daha fazla trafik aldı. Bir hafta içinde yeni üye sayısı %97 arttı.

Tabi bu son olmadı. Gittigidiyor bu tarz reklamların başarı getirdiğini fark edince bir süre sonra yine bir reklam yayınladılar. Bu seferki teknik, ‘Si tu savez combien je t’aime?’ klasiğini ‘Sütü seven kamyon şöförü’ olarak modifiye etmesiyle aşina olduğumuz genç arkadaşlardı. Buyrun bu legal manipülasyona da göz atalım:

https://www.youtube.com/watch?v=BQgU_4IXzYQ

Antik yunan tiyatrosunun ve çoğu tragedyanın ege sahillerinde geçtiğini göz önünde bulundurursak, bu topraklarda drama ve trajedi, sevilen unsurlardır. Her ne kadar tebessümü güçlü bir ‘cover’ olmuş olsa da, bu video, Fulya kadar güçlü bir viral patlamaya sahip olamadı. Ne var ki, amaç zaten bu değildi. Amaç uzun vade yatırımıydı. Tüm dürüstlüğünüz ile cevaplayın; ‘bir kuru söyle gönül ablana’ ağzınıza takılmadı mı? 🙂

Bu reklamların ardı arkası kesilmedi:

Ne kadar romantik değil mi?

Değil!

Ama akıllıca

Ve daha onlarcası…

Şayet mentos-kola ilişkisi bile bunlara eklenebilir.

Sonuç olarak bu tarzda videoların insan aklına kazındığı artık aşikar. Peki, çıkarmamız gereken ders nedir?

Düşünün; onlarca yazı yazıyorsunuz, ‘Word of Mouth’  ya da tercih ettiğim tabiriyle ‘Fısıltı Gazetesi’ için debeleniyorsunuz, sitenizin SEO işlemleri için gecelerinizi harcıyor ve gözlük numaranızı büyütüyorsunuz.

Ve bu adamlar tek bir video ile sizin başarıya ulaşması ihtimal stratejilerinizi silip süpürüyor.

  • Görsellerinize önem gösterin. İnsanlar bunlara rağbet gösteriyorlar. Video, resim, GIF ve flash’ları stratejiniz dahilinde kullanın.

Günümüz pratikliği her şeyden önce geliyor. Bir de üstüne narsistik bir jenerasyonun ortaya çıktığını düşünürsek, potansiyellerin sizden beklentisi kendilerini yormamanız oluyor. Artık bilgiyi aktarmanız mesele değil; yegâne önemli olan şey bilgiyi iğne kullanmadan bireylere enjekte etmeniz.

Ve şimdiye kadar denenmiş ve başarıya ulaşmış tek yöntem bu.

  • Ürününüz ya da hizmetiniz; her ne pazarlıyorsanız ona bir hikâye üretin.

Hikayeler insanların ilgisini çekiyor. Ortaçağda roman okumak ile 2000’lerde film izlemek arasında format dışında hiçbir fark yok.  Aynı hobileri farklı yöntemlerle devam ettiriyoruz aslında. Sizce, sadece sırrını öğrenmek için kaç kişi Victoria’s Secret’ın ürünlerinin müdavimi oldular?

  • Ziyaretçinizi, müşteriniz olmaya yönlendirin.

Bazılarına göre ziyaretçiyi yönlendirme, bazılarına göre ise manipülasyon. Değişmeyen tek faktör ise başarısı. Pek tabii ki değerler üzerinden pek çok tartışma sürdürebilir. Fakat hiçbir tartışma, sonuca ulaşmaya yardım etmeyecektir.

Öğrettiği dersler için bu güzel kadına teşekkürü borç biliyor ve bu yazıyı ‘Fulya’ hanıma ithaf ediyoruz.

Fikirlerinize önem veriyor ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

No Comments

Yorum Yap