Pazarlama Stratejinize Güç Katacak 4 Tüketici Analizi

Sıkça karşılaştığımız sorulardan biri de işletmelerin ürün ya da hizmetleri için ürettiği içeriklerdeki tüketici hareketlerini yorumlama kısmı.

Arama motorunda gördüğümüz, markaların mutlaka faydalanmasını istediğimiz verilerle internet kullanıcılarının iç görülerini anlatmaya çalıştım. Ortada bu kadar çok veri varken, tüketicilerin ne istediklerini görebilirsek işletmeni/markanız için çok daha mutlu sonlar yaratmak mümkün. 🙂

Peki bu verilerle tüketici alışkanlıklarına uygun içerikler nasıl hazırlayacağız?

1 – İnsanlar her zaman alışveriş yapıyor.

 

Bugün yapılan araştırmalarda tüketicilerin %25’i bir ürünü satın almadan önce mobil cihazlarından ilgili ürün ya da hizmet hakkında araştırma yaptığını, sürekli olarak bilgi almak için farklı içeriklere ilgi gösterdiğini görüyoruz.

Tüketicinin 30 saniyede 1 pazarlama uyarıcısına, maruz kaldığını düşündüğümüzde, satın alma işleminin hızlı ve en kolay biçimde gerçekleşmesi için tüketiciye bu döngüde yardımcı olmak pazarlamacıların ilk görevi. Kullanıcını kalbine girme adına güven oluşturabilmek; ürün ya da hizmetinizi sunduğunuz pazar yerinde satın almasını sağlayacak hikayenizle, pek çok kurgular oluşturabilirsiniz. Karşılık beklemeden oluşturduğunuz bu güven çağrıları sonucunda kullanıcıların ilk aklına gelen marka şansını yakalamanız da muhtemel. Günün sonunda kullanıcılar, neyi sattığınızdan çok nasıl sattığınızı hatırlıyor. Yorulan tüketicilerinizin araştırdıkları ürün ve hizmetleri takip etmelerini, bu yolda onlara yardımcı olmanın basit yollarını düşünün.

Özet: Neyi sattığınızdan çok, nasıl sattığınız hatırlanıyor. Ziyaretçilerinize, satın alma yolunda kendilerine yardımcı olacak basit kurgular düşünün. O döngüde kendileri için bir güven ve destek ortamı oluşturun.

 

2 – İnsanlar gündelik dillerinde aramalar yapıyor.

 

İnsanlar, ilgilendikleri ürün ve hizmetler için doğrudan hedefe yönelik olarak günlük dile daha yakın arama sorgularını gerçekleştiriyor. Şimdiye kadar kendilerine yüzlerce defa sunulan 8 maddelik içerikleri tüketip, siteden ayrılmaların yükseldiği bir yılı geride bıraktığımızı görüyoruz.

Web site içerikleriniz, kullandığınız harekete geçirici mesajlar ve seçtiğiniz konular bu noktada önemli bir havuçken, tüketicileri doğrudan hedefe götürmek en doğrusu. Ürün/Hizmet ile tüketici arasına, tüketicinin ihtiyaç duyduğu şeyi elde etmesini sağlayacak içerikler sunmak önemli.

Google’ın 2015-2017 yıllarını gösterdiği verilerde, ABD’de yapılan aramalarda “Ben” sözcüğünü sıkça kullanmaya başlandığı görüldü. İçinde “ihtiyacım var” ifadesi geçen mobil aramalarsa %65’in üstünde artış gösteriyor. Örneğin, “emekli olmak için kaç paraya ihtiyacım var”, “Hangi boyutta jeneratöre ihtiyacım var” ve “Ne kadar boyaya ihtiyacım var” bunlara örnek olabilir.

Pazarlamacılar, ilk olarak işletmeleri hakkında yapılan bu gündelik sorgu gruplarını tespit etmeli ardından doğal dilde yapılan bu arama ifadeleri üzerinde düşünmeli.

Özet: Potansiyel müşterilerinizin sitenize gelmeden önce yaptıkları aramaları araçlardan kontrol edin. İçeriklerinizi bu cümle yapılarına göre oluşturun.

 

3 – Tüketiciler ihtiyaç duydukları ürünleri artık yanlarında görmek istiyor.

 

Günümüzün vakti olmayan tüketici profili artık kendisinin ihtiyaç duyduğu o mikro anların tespitini istiyor. İşletmeler bugünkü teknolojide kullanılan programatik araçlarla bu mikro anları yakalamaya çalışıyor.

Görünen o ki “yakınımda” kelimesini içeren aramalar, artık yalnızca mekan kavramını değil zamanı ve nesneleri de kapsıyor.

Yapılan aramalarda “yakınımdaki” ifadeli mobil aramalar, son iki yılda %500’ün üzerinde artış gösterdi. Bu ifadelere “En yakın nereden pul alabilirim”, “En yakın fırça alınacak yerler” gibi ifadeler dahil.

 

 

 

Google Trends üzerinden Türkiye’yi incelediğimizde ise;

 

 

 

 

 

Özet: “Yakınımda” ifadesi, artık yalnızca belirli bir yeri bulmak amacını taşımıyor. Artık belirli bir şeyi, belirli bir alanda ve belirli bir zaman aralığında bulmakla ilgili.

 

4 – Tüketiciler, alternatif ürünleri arıyor.

 

Yapılan arama sonucunda beklediği fiyat/performansı bulamayan kullanıcı, aynı ürün ya da hizmeti ikame edebileceği farklı aramalarda bulunuyor. Günümüzün araştırma yapmaktan çekinmeyen tüketicisi, sahip olduğu olanakla pazarda aradığı ilk ürüne benzer bir çok mal veya hizmetin olduğunun da farkında.

 

 

Türkiye’de “Benzeri” ifadesini içeren aramaların sayısı son iki yılda %25’in üzerinde artış gösterdi. Örnek vermek gerekirse, “ahşap görünümlü ucuz fayans”, “elmas görünümlü taşlar” ve “antika görünümlü yeni mobilya” aramaları bu grupta yer alabilir.

 

 

Aradığı ürünü satın almadan önce sürekli araştıran kullanıcı, satın alma kararından önce alternatif çözümler üretmeye başlıyor. Kullanıcıların ‘muadili’ kelimesi için yaptığı aramalar geçtiğimiz yıldan beri %60 artış gösterdi.

 

 

Özet: Kullanıcılar arama motorunda aradıkları ürün, hizmeti bulamadıklarında ya da umdukları gibi bir deneyimle karşılaşmadıklarında direkt olarak bir alternatif yaratma çabası içindeler. Açılış sayfası deneyiminden, fiyatlandırmaya kadar müşteri tecrübesini üst düzeyde tutmakta fayda var.

 

Kullandığım Kaynaklar: Think With Google, Google Trends

2019 yılında yükselen teknolojiler ve trendleri incelediğimiz kaynaklarımızdan; reklamcılıkta otomasyon ve yapay zeka, 40 başarılı Facebook reklam örneği ve global inbound pazarlama raporlarımız için, Netvent’in dolu dolu akademi sayfasını inceleyebilirsiniz. 🙂

Daha fazla bilgi için, Netvent blogu takip etmeyi unutmayın.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

3 Comments
  1. Yanıtla

    Çok faydalı bir içerik olmuş. Aslında son kullanıcının ne aradığını anlamak ona göre hareket etmek en mantıklısı olacaktır. Ben de bu ara Google trends e ilgi duymaya başladım 🙂 Teşekkürler.

  2. Yanıtla

    Mehmet Bey Merhaba,
    Zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Her geçen gün pazarda artan rekabet ve yükselen reklam maliyetleri bugün pek çok işletmeyi zora sokabiliyor. Umarım yukarıdaki bilgiler, sizler için de faydalı olmuştur.
    Sevgiler.

  3. Yanıtla

    Modern çağda ürünler git gide birbirine çok benzemeye başladı. Audi A5, Honda Civic ve Renault Megan’ın son kasalarına baktığınız zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hal böyle olunca rekabette ayrışma çok kolay olmuyor. Ancak müşteriyi duygusal yönden çeken kampanyalar ve yazınızda belirttiğiniz doneleri kullanarak tam zamanında doğru yerde olma stratejisi ile müşteri elde edilebilir. Aksi taktirde işimiz gerçekten çok zor.

Yorum Yap