Sesli Aramanın Yükselişi: Peki Siz Buna Hazır mısınız?

Mobil trafiğin giderek büyümesiyle sesli arama kullanımı her geçen gün daha da yaygın hale geliyor. Günümüzde aramaların %25’i sesli olarak gerçekleştirilirken önceki yazımda bahsettiğim gibi 2020’de bu oranın %50’lere ulaşması öngörülüyor. Alexa, Siri ve sesli arama asistanlarının giderek yaygın olarak kullanılmasıyla dijital pazarlama alanında sesli aramanın, SEO çalışmaları için köklü etkileri olacağı aşikar. Peki bu konuda neler yapabilirsiniz? Gelin sesli arama teknolojisi ile birlikte SEO alanında dikkat etmemiz gereken noktaları birlikte inceleyelim.

 

İlk adım: ‘Mobil Uyumluluk ve Sayfa Yükleme Hızı’

 

Sesli aramaların çoğunluğu bir mobil cihazda gerçekleştirildiğinden sitenizin mobil uyumlu olması mutlak bir zorunluluktur. Bununla birlikte sayfa yükleme hızınızı optimize edin. İnternet üzerinde arama yapanların %40’ı bir siteyi terk etmeden önce o sitenin yüklenmesi için sadece üç saniye bekler. Hızlı bir mobil kullanıcı deneyimi sağladığınızdan emin olun. Sesli arama sonuçlarından en verimli şekilde faydalanmak istiyorsanız ilk olarak bu adımlardan başlamanız gerekmektedir.

Uzun kuyruklu anahtar kelimelere odaklanın

 

İçeriğinizi, uzun kuyruklu anahtar kelimeler yani üç ve üzeri sayıda anahtar kelime için optimize etmelisiniz. Kullanıcılar yazılı aramalarda daha kısa anahtar kelime kullanma eğilimini gösterse de bu durum sesli arama için tam aksine. Yazılı arama ile “Eminönü’ndeki en iyi balıkçı” anahtar kelimesini tercih ederken, sesli aramada “İstanbul, Eminönü’de en iyi balık nerede yenir?” gibi uzun aramalar tercih ediliyor. Sesli arama sorguları daha uzun olma eğiliminde olduğundan, hem geleneksel hem de sesli aramada yer almanız için uzun kuyruklu anahtar kelimeler kullanarak içeriğinizi buna uygun şekilde optimize etmelisiniz.

Soruları cevaplayarak değil, sorular sorarak içerik oluşturun

 

İnternet çağında artık tüm kullanıcılar soruların cevaplarının parmaklarının ucunda olduğunun farkında. Kullanıcılar ve arama motorları bu soruların yanıtlarına odaklanmaktadır fakat sesli arama ile birlikte, içeriğinizi oluştururken sorular sormak sonuçları birbirleriyle eşleştirmek için taklit edilebilir ve sorguyla ilgili karşılık gelen yanıtı içerir. Örneğin, “İstanbul’da bu ay hangi konserler gerçekleşecek?” sorusuyla birlikte cevabını birlikte verebilirsiniz. Böylelikle hem sesli hem de geleneksel arama için sonuç sayfalarında daha avantajlı bir konum elde edersiniz. Bu yüzden içeriğinizi oluştururken soruyu cevaplamanın yanı sıra soru sormaktan korkmayın. Bunu yaparken de dikkat etmeniz gereken en önemli kural, aramayı gerçekleştirecek olan kişilerin kurabilecekleri cümleleri tahmin etmeye çalışın.

 

Öne çıkan snippet’lere hedefleyin

 

Mobil ve sesli aramanın artışıyla öne çıkan snippet’ler büyük bir önem kazandı. Neden mi? Öne çıkan bir snippet’in akıllı telefonlarda nasıl gördünüğüne bakalım:

Görüldüğü üzere öne çıkan snippet neredeyse tüm ekranı kaplıyor. Google’ın burada belirttiğine göre öne çıkan snippetlar için sizin özellikle yapabileceğiniz bir işlem yok fakat yine de öne çıkan snippet sonuçları incelendiğinde dikkat etmeniz gereken bir kaç nokta var. Nasıl mı? Potansiyel bir soruyu cevaplarken için kısa bir özet düşünün, cevap kutusuna yaklaşık 40-50 kelime sığdırın. Bu paragrafı bir paragraf HTML etiketiyle <p> olarak biçimlendirin.

Sonuç olarak;

Arama dünyası gelişmeye devam ettikçe, biz dijital pazarlamacılar ve içerik üreticileri bu değişimlere ayak uydurmak için yeni stratejiler belirlemeliyiz. Sesli arama söz konusu olduğunda rakiplerinizden bir adım önde olduğunuzdan emin olmak için Netvent Blog’u takip etmeye devam edin. 🤘🏻

No Comments

Yorum Yap