Netvent’i Var Eden Kadınlara İthafen

1400x400

KADIN

Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
harman yerinde dokuz zilli
köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.

Nazım HİKMET

 

Netvent ekibi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar gününde blog yazımızı hayatımıza anlam veren ”Kadın”lara ithaf etmek istedik. Her ne kadar bizler kendi anılarımız ve düşüncelerimizle güzel dünyalarımızdan yazmaya çalışsak da, yaşadığımız dünyada ”Kadın”larımızın yaşadıklarına kulak tıkamak ve bu konuda iki kelam etmemek en büyük ayıp olacaktır. Geçtiğimiz sene içerisinde binlerce ”Özgecan”ımız şiddet gördü, katledildi, gasp edildi, tecavüz edildi, tehdit edildi, taciz edildi… Kuralları erkeklerin koyduğu bir oyunda eşit bir hayat beklentisi içinde umutla beklediler, direndiler ve savaştılar. Diliyoruz ki 2015 ve gelecek senelerde Nazım Hikmet’in dediği gibi ”kollarımız ve bacaklarımızın” kıymetini biliriz.

Nazım Hikmet’e selam olsun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’dan…

Beril Karabulut:  Annemin her zaman en büyük korkusu sanırım; Benim ona, “Beni neden dünyaya getirdin? Ben bu dünyada yaşamayı sevmiyorum “ dememdir. Şimdiden konuya böyle giriş yaptım çünkü genellikle benim ağzımdan “Bu dünyaya erkek olarak gelmek isterdim.” sözünü çok duymuşsunuzdur. Evet, dünyaya erkek olarak gelmek isterdim lakin, bu dünyada yaşamayı sevdiğim için erkek olmak isterdim. Gün içinde sürekli olarak söylediğim bir şey varsa o da çok şanslı olduğumdur. Çünkü harika bir annem, harika bir babam ve kardeşim var. Bana saygı duyan beni seven bir nişanlım var. Bunlar bir insanın kendi başına kazanabileceği şeyler değil. Tamamen şans ve ülkemizde ne yazık ki ciddi bir şansa ihtiyaç var. Bu şansı bana veren tabii ki, beni dünyaya getiren annemdir. Annecim beni dünyaya getirdiğin için çok teşekkür ederim. ^.^ 8 Mart Dünya kadınlar günün kutlu olsun. Seni çok seviyorum :*
-Eğer ablaysanız ve bir kız kardeşiniz varsa sizi benden daha iyi kimse anlayamaz. Benim öyle tatlı bir kardeşim var ki; kendisi inanılmaz mükemmelliyetci, inanılmaz güzel, yeri geldi mi dünya tatlısı yeri geldi mi çekilmez bir insan.. 😀 Kendisi şuan İtalya’da erasmus kapsamında Orada bir konservatuarda Opera okuyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, evde ona “İdiiiiiiilll! Suuuusss!” demeyi çok özledim. ( her zaman kızardım da opera söylüyor diye 😛 ) Onu çok seviyorum ve onun orada mutlu olduğunu duydukça daha da mutlu oluyorum. 8 Mart Dünya kadınlar günün kutlu olsun. Seni çok seviyorum :*

Bu iki kadının benim için hayatımdaki yeri çok önemlidir. Tabii ki hayatımda bana yol gösteren, destek olan başka kadınlarda var. Bu kadınlar sayamayacağım kadar fazlalar ve ben onları çok önemsiyorum. Tek tek isim vermeyeceğim ama onlar kendilerini biliyorlar. Hey Kızlar! Sizleri çok seviyorum ve yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. 8 Mart Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun. ^.^

Çağrı Şensoy: Hayatımdaki en değerli kadınlara kendi günlerinde;

Herşeyi hep sen biliyosun demi; üşürsünüz dedin üşüdük, yapmayın dedin yaptık, etmeyin dedin ettik, susun dedin konuştuk, yiyin şunu tabağınızda kalmasın dedin yemedik(en önemlisi bu):)) bide en son bak ben demedimmi demelerin varyaaa :)) dönüp bir bakınca hep sen bilmişsin hep sen doğruymuşsun anne olmak neymiş, kadın olmak neymiş biz erkeklere göstermişsin. Tek bugün kadınlar günün değil her günün kutlu olsun annem 🙂

çağrı1

Ufacık tefeciksin ama herşeyi bilirsin:) Sevgiyi sadakati, oturmasını kalkmasını bilirsin:) Arkadaşlığı, paylaşmayı o kadın ruhunla öğretirsin. Kadın olmanın anlamını yaşayışınla belirtirsin. Daha gençsin ama kadın olmanın ne demek olduğunu başta ben olmak üzere 😀 biz erkeklere güzel göstermişsin.Tek bugün kadınlar günün değil, her günün kutlu olsun sevgilim:)

çağrı2

Buna çalış, söyle davran demeyi hiç eksik etmezsin:) Arada paran varmı demeyi hiç unutmazsın(en sevdiğim) 🙂 İş hayatında giyceğim elbiseye bile karışırsın:)  Abla olmanın yanında kadın olmak ne demektir bana göstermişsin. Tek bugün kadınlar günün değil her günün kutlu olsun ablacım 🙂

çağrı3

 

Elif Çetin: “Anne kalbi, çocuğun okuludur.” Papatyam… Güzel kalbinle beni hep doğru yolda eğittiğin, her kararımda yanımda olduğun, her derdimde sırtımı sıvazladığın, her sohbette arkadaşım gibi yüzümü güldürdüğün ve koca bir aileyi varlığına ayakta tuttuğun için teşekkür ederim. Hiç görmediğim ama varlığını hep hissettiğim güzel ablam… Ailemizin en güzel hatırası olarak kaldığın, her kararımda kulağıma fısıldayıp beni desteklediğin ve cennette ailemizin yerini şimdiden yaptığın için çok teşekkür ederim. Sevgili adaşım… Gülen yüzün, fındık kadar boyunla hayat enerjini elinden kimsenin alamayacağı, birlikte geçireceğimiz daha nice mutlu günler diliyorum sana. Sen bunları okuyacak yaşa geldiğinde, teyzenle daha çok vakit geçirebiliyor olman dileğiyle… Ve gözümde hala kısacık kıvırcık saçlarıyla, şirin gülümsemesiyle küçücük bir kız olan sevgili kardeşim… Hayata karşı verdiğin mücadele ve dünyaya getirdiğin dünya güzeli iki evlatla bugünü kutlamayı en çok sen hak ediyorsun. Sizi çok seviyorum. Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun.

Emre Fadıllıoğlu: Netvent ekibi bu güzel fikirle geldiğinde bu yazıyı kime yazacağımla ilgili en ufak bir tereddüt yaşamadım. Hayatımdaki en genç ve en özel kadının kadınlar günü kutlu olsun. Doğduğunda “sevgi ve aşk benim için yeniden tanımlandı” dediğim tatlı kızım, bu yazıyı okuyabileceğin yaşa geldiğinde umarım yüzünde bir tebessüm oluşturabilirim.

28 aylık  dünya maceranda benim gözüme çarpan özelliklerin sevecen, güçlü ve zeki olman. Haklı olup olmadığımı zaman gösterecek ama her durumda yanındayım! Daha aydınlık bir dünyada daha güzel zamanlarda kadınlar gününü kutlamanı diliyorum!

Ela

Kadir Soner Şensoy:  Bir ara hayatımda tek bir kadın vardı. Annem tabi ki. Erkekle dolu bir evde tek başına bir çiçek gibi. Şimdi hayatımda iki kadın daha var. Biri minik kızım Leyla diğeri de çok sevdiğim eşim Hayal. Bakıyorum da bu kadar mutlu olmamda kimse alınmazsa en büyük pay sahipleri bu saydığım hatunlar. Sizleri çok seviyorum. İyi ki varsınız. Sizin saçtığınız iyilikler-güzellikler-naziklikler-incelikler olmasa tüm hayat ve benim hayatım ne kadar renksiz olurdu bilemiyorum. Kadınlar gününüz kutlu olsun.

Mehmet Bilgin: Sevgili eş’ime,

Yurt dışında insanların eşlerinden bahsederken “my other half” dediklerini görünce biraz garipsemiştim önce, hatta biraz da komik bulmuştum bunu açıkçası. Ancak daha sonra anlamı üzerinde düşününce bunun ne kadar hoş bir ifade olduğunu fark etmiştim. Aydınlanmam bununla da bitmemişti o gün (aman allahım neler oluyordu bana), bizim de eşlerimize “eş” dediğimizi ve “eş” kelimesinin ne kadar hoş manalar içerdiğini düşünmüştüm belki de ilk kez hayatımda. Daha sonraları da kendimi birçok kez bu ve benzeri hitapların anlamları üzerinde düşünür bulmuştum. Kadınlar günü vesilesi ile tekrar aklıma geldi ve paylaşmak istedim.

Güldüm mü gözlerinin içi gülen, gözümün bir damla yaşına yas ilan eden, eğlenmeye geldi mi en iyi arkadaşım olan eş’imin ve diğer bütün kadınların kadınlar günü kutlu olsun. Herkesin eş’ini bulması dileği ile.

Melis Fulya Taçer:  Her gün erkenden kalkıp nefes alıp verdiğini, yorganın oynadığını görmek bana en büyük hediye canım anneannem… Sen dünyadaki en güzel varlıksın. Beni ben olduğum, torunun olduğum için hiçbir şey beklemeden hep sevdin sen anneanne. Sen olmasaydın sevgin olmasaydın sevgin olmasaydı büyüyemezdim anneanne 🙂

10151814_655135014581666_197275881108525822_n

 

Metehan Yeşilyurt: Annem. Neredeyse 22 yıl olmuş ben bu dünyaya geleli… İlk günümden bugüne kadar bir an olsun beni hiç yalnız bırakmamış canım anneme, akıl hocam(her ne kadar söylediklerinin hepsini uygulayamasam da) ve yoldaşıma teşekkürlerimle. İyi varsın, hep var olasın!

10641142_10152746021937340_3956106642738647904_n

 

Kardeşim, Melike’m. Nereden başlasam bilemedim. Küçükken yaptığımız tatlı kavgalardan mı? Yoksa şimdilerde ünlü isimlerle ettiğin muhabbetlerden mi? Mezun olur olmaz gösterdiğin başarı, azim ve inanç sayesinde dimdik duruşun için seni bir kez daha tebrik ediyorum canım kardeşim. Samsun’da seninle gerçekleştireceğimiz bir çok hayal var! İyi ki varsın, iyi ki varız! Hep var olalım!

Sevgilim;

14520_10151344651552340_1414850413_n

Tarifi olmayan bir hastalık sanki bu;

Sana tutulmak…

İçimdesin hissediyorum.

Ve bol miktarda öksürük,

Ciğerlerimi öpmüş olmalısın kadınım,

Rujun akıyor dudaklarımdan; durduramıyorum…

 

 

Nurgün Aktaş. Bir gün bile olsun doğrularından hiç şaşmayan, öğrencilerini bütün imkânları ile destekleyen canım Nurgün öğretmenim. Emeklerinizi asla unutmayacağım. Bugün bu yazıyı yazabiliyorsam, sizin de emekleriniz sayesindedir. Sağ olun, var olun!

Yazsam bitiremem aslında… Ama bu yazı fikri ortaya çıkarken bir sınır yok dediler. Ben de devam ediyorum o yüzden. Listem bununla sınırlı değil;

Çocukluğumdan bu yana hep beraber olduğumuz halama, bir kardeş gibi büyüdüğümüz “Örtmen” Pelin ablama, Selin’e, teyzeme; teyzemin kızlarına, yengelerime;

Mahallemizdeki komşularımız Gönül, Nermin ve Zeynep teyzeye,

Ruhları şad olsun, daha ben küçükken aramızdan ayrılan babaanneme ve yakın zamanda vefat eden ananeme.

Beni Ankara’da yalnız bırakmayan Nalan ve Yeşim ablama,

İstanbul’daki, Almanya’daki, Fransa’daki akrabalarıma sonsuz sevgilerimle!

 

 

Ramazan Deniz Yörük: Emir gelmişti 7 ay önce, OL!

Gözlerimi açmamla birisinin ayaklarımdan tutup kalçama sertçe vurması arasında geçen sürede gördüğüm ama ne yazık ki hatırlamadığım o garip ve dünyanın özgür bedenime hoş geldin demesinin ilk anları, nefes alıp almamak arasında verdiğim karar… Çok zor oldu o sıcak yuvadan ayrılmak.

Dünyanın en zor mesleğini yaparken aynı zamanda mesleğinin hakkını verdin üstümde. Havada bir bulut parçası gördüğün vakit, yağmuru beklemeden şemsiye olmasını iyi bildin anne her zaman. ‘’Kadın’’ olmanın anlamı, ‘’Ana’’ olmanın manasıydın. Pek söylemem işte bilirsin… Ama seni seviyorum anne! Belki utancımdan bu yazıyı da okutmam sana, örf adet böyle gördük ana. Beni böyle yetiştirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Hem de ömrümün her anı, aldığım ilk nefesten itibaren…

İlk nefesimde ben senin kollarındaydım anne… Başta da dedim ya, hatırlamıyorum. Babam bütün hastaneye sigara dağıtmış. O zamanlar hastanelerde de sigara içiliyormuş. O zamandan bu zamana çok şey değişmiş anne. İyi uygulamaların yanında, kaypak yozlaşmalara maruz kalmışız.

Haberleri izliyorum anne, hayret ediyorum hatta açıkçası bazen öfkeleniyorum, insan ilk nefesini kollarında aldığı insana nasıl yüz çevirir anne? Onun ağlamasını bırak, bir an bile üzülmesine nasıl izin verir? Söylesene anne, Yaradan’ın emrine kim nasıl karşı çıkabilir? Tepkim var anne, bu yozlaşmaya, hainliğe, haksız güç hegemonyasına… Özgecan’ın katiline, tecavüzlere… Dediğim gibi anne, ne ben ilk doğduğumda özgür olan, ne de dünya o zamanlar mert dönen…
Başta annem, evleneceğim ‘’Kadın’’ ve elleri nasırlaşmış analarımız olmak üzere bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutlarım.

aceeeba622fe3830837ce052a6c2b7d2_1268011147

 

 

Selin Abla: Bütün kadınlar çiçektir. Kadınlar günü, tüm kadınlara çiçekler alınan, güzelliklere adanan; çiçekçilerin, restoranların bayram ettikleri bir gündür, ya da öyle olmalıdır diye düşünüyordum. Nedir gerçekten, nereden çıkmış diye kısa bir araştırma yapayım istedim. Bulduğum yanıtlar çarpıcıydı.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde binlerce kadın dokuma işçisinin daha iyi koşullarda çalışmak için başlattığı grevin polis müdahalesiyle kontrolden çıkması, işçilerin kilitlendikleri fabrikada çıkan yangından kaçmak isterken barikatlar arasında sıkışmaları ve 129 kişinin hayatını kaybetmesi gibi çok acı bir tarihi olaya atıf yaptığını öğrendim.

1900’lü yılların başlarından itibaren başta Avrupa’da kadın özgürlük hareketlerinin gelişmesi ardından Birleşmiş Milletler tarafından uluslar arası bir gün olarak kabul edilmiş ve tüm dünyada kutlanmaya başlanmış. Diğer pek çok özel gün gibi bu gün de ilk çıkış noktasından farklı bir şeye dönüşmüş ve evrimine devam ediyor.

Bizde kadınların hak talepleri tarihi, Avrupa’daki örneklerle kıyaslandığında daha derin eşitsizlik ve ihlaller üzerinedir ve yine Avrupa’daki örneklerle arasında çok temel bir fark vardır. Bizdeki mücadele yapısı itibarı ile örgütlü değil bireyseldir.

Annesiyle büyümek şansına erişebilmiş bütün şanslı insanlar gibi benim de “emekçi kadınım” annem. Her yemek yaptığımda “annem her gün nasıl yapıyormuş ya” dediğim, kendim gibi huysuz çocuklarla uğraşmadığım halde her akşam yorgunluktan ağlayacak halde annemin enerjisine ve güler yüzüne hayran kaldığım, dünyanın kötülüklerinden uzak Esoş’um. Kadınlar günümüz kutlu olsun…

 

Şeyhmus Ölker: Kadınlar hepimiz için çok özeldir ama benim için ayrı özel. Neden mi hadi buyurun hikayeme J Biz beş kardeşiz, 3 kız, 2 erkek  J Biraz kalabalık olduğumuzu düşünebilirsiniz ama kalabalık bir aileye sahip olmanın tahmin ettiğinizden çok daha fazla avantajı olduğunun garantisini verebilirim. Bu arada ben ve erkek kardeşim ikinci baharız. Bizimkilerin erkek çocuğu olmuyormuş Babam erkek çocuk da olsun diye çok ısrar edince 10 yıl sonra tekrar denemişler, ben olmuşum benden iki yıl sonra da erkek kardeşim.

Ben 7 yaşımdayken babamızı kaybettik. Annem beş çocukla tek başına hayatla mücadele etmek zorunda kaldı. En büyük ablam bize bakar, annem ve diğer iki ablam çalışırdı. Annem babamız, ablamlar ise bana ve kardeşime bakmakla sorumlu ağabeylerimizdi. Ne zaman ablamların ve annemin desteğine ihtiyaç duysam super kahramanlar gibi ortalıklarda berilirlerdi. Büyüdüm iş kurdum, şirket batırdım, onlarca iniş çıkış yaşadım hala annemin ve ablamların desteğini arkamda hissetmek bana güç veriyor.

Gözümü dünyaya açtığım günden bugüne etrafımda dört dönen, bugünlere gelmemin mimari olan annem ve ablamlar başta olmak üzere tüm kadınların dünya kadınlar günün kutluyorum…

Türkan Öncül: Doğduğun zaman hayatta hiçbir kaygısı olmayan bir birey olarak başladın. Küçük olduğun için aklından hiç evlenmek gibi bir duygu geçmedi. Bütün kadınların söylediği klasik lafı tekrar edip duracaksın; Ben evlenmeyi düşünmüyorum. Ama gün gelecek bütün kadınlar o yoldan bir şekilde ne olursa olsun geçmek zorunda olacak diyerek evlenmeni isteyecekler. Sen diyeceksin ki; Ben kendi paramı kazanmaya başladım, eğer size yük oluyorsam ayrı eve çıkayım, ama onlar seni dinlemeyecek. Biz de istemedik ama bu yoldan geçtik diyecekler sana. Ve gün gelecek hayatını pek de iyi tanımadığın bir bireyle sürdürmek için o yola adım atacaksın. Gün gelecek seni anlamayacak, gereksiz yere tartışmalar çıkaracak ama sen bunların hepsine katlanacaksın. Çünkü dünyalar tatlısı iki tane evladın var. Onlar senin hayatının olmazsa olmaz bir parçası adeta. O kişiden bunaldığın zaman evlatlarına bakıp iyi ki de evlenmişim ne de iyi yapmışım diyeceksin. Bir düşmandan iki dost kazandım diyeceksin. Yeri gelecek onlar da seni üzecek kimi zaman. Ama sen bunlara aldırmayacaksın. Onları her zaman bağrına basacaksın. Gün gelecek aslında fark edeceksin ki sen iki çocukla değil dört çocukla uğraşıyorsun. Ama İçlerinden ikisi sadece seni mutlu edecek. Bana sorarsan evlendin de fena mı oldu annem. Hayatın boyunca seni anlayacak iki tane arkadaşın var. Hayatın boyunca seni yalnız bırakmayacak. Ta ki sen ölene kadar… Senin için ne desem boş annem. Seni çok seviyorum. Dünya Kadınlar Günün Kutlu Olsun.

türkan

Ümit Çağlayan Arslan:

–     Sonsuzluk nedir?

+    Bazen birkaç saniye

…Yalnızlığa mahkûm gönlünün, alnına yansıttığı hafif çatık, derin çizgiler. O bir damlanın, sakalından süzülememesi. Tuzunun, çenendeki çizikleri yakması. O küçük ama sızlatan acıyı geçirmeye bir el darbesinin yetip de suratını sıvazlamaya metanetinin olmaması. O kudretini elinden alan, seni yek ve çelimsiz bırakan. Ve hepsine bir sırdaş, bir duble, sek. İşte onların hepsi, kadehinden arta kalanlar gibi, nokta nokta, bölük pörçük bir kaç damla anı ve sonsuz bir boşluk…

‘ben’i tanımladığın için,

muskayı kırıp cevheri çıkarttığın için,

benim devrimim’in çiçeği olduğun için

kadın’ın sessiz fırtınasını emellendirdiğin için

Teşekkür ederim Bethanny.

Bu gün, senden başkasına ithaf edilemezdi, çünkü yazmalı ellerinle bir heykel yıktın ve yerine bir ağaç diktin.

Dünya işçi/emekçi kadınlar günün kutlu olsun Bethanny.

Netvent ailesine mana katan ”Kadınlarımıza” şükranlarımızı sunarken yazımızın sonunda Şenay Komutanımızdan bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Mesudiye’de Türkiye’nin ilk ve tek kadın karakol komutanı Jandarma Astsubay Üstçavuş Şenay Haydar, 57 köyde kapı kapı dolaşarak ilçede kadına yönelik şiddeti bitirdi. Hikayesi bir filme konu olan ve birçok uygulamaya örnek olan ”Kadın” Komutanımıza da selam olsun!

No Comments

Yorum Yap