Geçen haftalarda yayınladığımız Youtube’da kitle olusturma ve arttirmanin yolları yazımızdan sonra bu konunun devamı niteliğinde, noksanlarını gidermek için Youtube defterimizi tekrar açıyor ve Youtube’da Growth Hacking başlıklı konumuzu ele alıyoruz.
İstikrarlı bir çalışma ile 30 gün dâhilinde Youtube trafiğinizi 200’e çıkarabilirsiniz. Peki, 1 hafta içinde bunu başarmak mümkün müdür? Ya 24 saat?
– Saçmalık.
– Kapat abi şu yazıyı.
– Olur mu öyle şey!
…
Kulaklarım çınlıyor gibi; teşekkürler Youtube’cular 🙂
Ama sandığınız gibi imkânsız değil. Bunu daha önce de yapanlar vardı. Biz de onlardan feyz aldık ve yapılması gereken aksiyonları sıraladık.
Dolayısıyla sizden sabrınızı rica ediyor, yazıyı okumanızı diliyor ve teşekkür ediyorum.
Öncelikle Growth Hacking nedir, bunu anımsamak gerekir. Uzun bir konu lakin arkadaşım Deniz, bu konuyu Growth Hacking nedir makalesinde çok sade ve öz bir şekilde ele almış. Kendisini bir kez daha tebrik ediyor ve sizleri bu makaleye ikinci kez göz atmaya davet ediyorum.
Growth Hacking’i hatırladığımıza göre işin tekniğine geçebiliriz.
Öncelikle şunu altını çizerek belirtmekte fayda var: Youtube, sade bir platformdur. Bu platform size alan sağlamak dışında başka bir şey vaat etmez.
Yani Youtube’u bir tür futbol sahası olarak düşünün. Şayet takımınız, topunuz ve oyununuz yoksa o saha çorak bir yayladan başka bir şey değildir.
Dolayısıyla Youtube, size ‘günde 1,500 izlenme’, ‘%70 trafik artışı’ ya da ‘ 500 yeni abone’ gibi alternatifler sunmaz. Şahsi görüşüm bunun Youtube’u güzel kılan unsurlardan biri olduğudur. Çünkü Youtube, sahte oyunlara değil, sadece ve sadece istikrarlı çalışmaya bakar.
Peki, bu kadar zorlu bir platformda Growth Hacking stratejilerini nasıl oluşturabiliriz?
Ana stratejileri sizler için 7 temel başlık altında topladık. İşte size Youtube’da 7 Kritik Growth Hacking Hamleleri:
1.E-mail Pazarlaması
Organik ve hedefe yönelik bir e-mail listesi, Youtube için de faydalı olabilir. Sadece bu yöntem bile tek başına 100 izlenmeyi hedeflemek için yeterlidir. E-mail listesi oluşturmak uzun, sancılı ve yorucu bir süreçtir. fakat emin olun; meyvesini yiyeceksiniz.
Bu hedef kitle ile oluşturulmuş listeye gönderilen e-mail içine yerleştirdiğiniz video büyük oranda geri dönüş sağlayacaktır.
Ayrıca bu yöntem sadece Youtube platformunuzu güçlendirmez. Aynı zamanda e-mail pazarlama performansınızda da farklılıklar yaratır:
* İletmek hedeflediğiniz mesajı iletmek için daha görsel ve tiyatral bir yöntemdir.
* Forward’lanma, yani e-mail pazarlamasının en önemli unsurlarından biri olan ‘İlet’ butonuna tıklama oranını yükseltir.
* Videolar etkileşimi arttırır.
reelseo.com aracılığıyla ulaştığımız bir grafik, video maillerin başarı ortalamasını görsel olarak açıklıyor.
E-mail pazarlamasının Youtube Growth Hacking’e entegre edilmesi, tam anlamıyla bir kazan-kazan örneğidir.
2.Optimizasyon
‘Videonun optimizasyonu mu olur, canım?’ demeyin. Olur. Var da!
Bir önceki yazımızda bahsettiğimiz konuların çoğu, video optimizasyonunun temelleridir. Dolayısıyla bu madde üzerinde çok fazla durmuyoruz.
3.Videolarınızı Uzatın
İşte bu biraz riskli bir yöntemdir. Çünkü ilk yazımızdan anımsayacağınız üzere kitleniz sizden 45 saniyelik videolar da talep edebilir 45 dakikalık videolarda.
Fakat bu noktada bizi kurtaran yeni bir süper kahraman çıktı; Vine.
Malum, pazar büyüdükçe segmentasyon artıyor ve dolayısıyla platformların amaçları spesifikleşiyor. Böylece yayın tanımları da kesinleşiyor. Artık kimse Youtube’a 15 saniyelik videolar yüklemiyor.
Fakat bu, soruyu yine de cevaplamadı, sadece risk oranının düştüğünü belirtti.
Soru şuydu:
+Neden videoların sürelerini uzatalım?
Cevap ise açık ve net:
-SEO
İlginçtir, istatistikî olarak Youtube, kuruluş amacı bu olmamasına rağmen en önemli üç arama motoru içinde yer alıyor. Belirli bir kitle, belirli konular hakkında Google’dan önce Youtube’a başvuruyor.
5 dakikalık video ile 1 saatlik video arasında Ortalama Oturum Süresi farkı olacaktır.
Bunun dışında videonun uzunluğu, anahtar kelimelerin belirlenmesi açısından da önemlidir. Bu da videonun sıralamada alacağı yeri belirleyecektir.
Fakat SEO konusunda her makalemizde vurguladığımız gibi tekrar söylüyoruz:
Kullanıcı deneyimi SEO’dan önceliklidir. Lütfen sıralama için değil, insanlar için içerik üretin.
4.Sosyal Medya Avantajı
Muhteşem bir kitleniz var. Fakat hepsi Twitter’da ya da Facebook’da. Neden bu kitleden istifade etmeyesiniz ki?
İşte bir örnek; 1998’de üretilen Peugeot 206’nın reklam videosu aradan geçen 17 seneye rağmen Facebook aracılığıyla +400 izlenme alıyor.
Paylaşın! Videolarınızı, makul bir kitleye sahip olduğunuz her portalda paylaşın. Videonuzun beğenilmesiyle doğru orantılı olarak paylaşım oranınızda artacak. Bu da 1,000 kişilik bir kitlenin bir anda 4,000 kişiye fırlamasına bile sebep olabilir. En kötü ihtimalle trafiğiniz artacak.
Bir RT nelere kadir 🙂
5.9GAG
Merhaba internet’in ‘banana for scale’ları.
Merhaba forum kurtları.
Merhaba sanal Kara Mizah severler.
Farkında değiliz ama 9gag ve türevleri platformlarda (Buzzfeed, Reddit), çok ama çok ciddi bir kitle mevcut. Ciddi kurumsal yapılar bu durumu çoktan fark ettiler ve bunun için ekiplerini kurdular bile.
Marka farkındalığı ve tüketim konusunda bu platformlar öncelik taşımalılar. Çünkü her yaştan, her ırktan, her coğrafya ve her dilden insan bu platformlarda tek bir amaç için buluşuyor; Mizah.
Belki kara mizah, belki biraz rahatsız edici ama her halükarda gülüyoruz. Belki güldüğümüze üzülüyor ama yine de gülüyoruz. Şayet siz, videonuzdan bir noktayı kullanıp bunun üzerinden komik bir kültürel ileti birimi olan bir Mem üretebiliyor ve insanları güldürmeyi başarabiliyorsanız, viral patlamaya hazır olun.
6.Sözlükler
‘Yalan dolan bilgi birikimi’ ile giriş yaptığınız fakat bir konu hakkında görüp görebileceğiniz en doğru yorumları sunan mütevazı platformlar.
İnternet sözlük pazarlaması uzun süredir mevcut. Hatta bunun için yazılan makaleler var ve hatta sırf bundan dolayı sözlükten ‘Ban’lanmalar arttı ve hatta bu ‘Ban’lanmalar, otomasyona bağlandı.
Demiyoruz ki sırf bunun için bot hesap açın ve sürekli bunu tanıtın. Fakat konuyla alakalı ‘entry’lerde kendi videonuzdan bahsederek içeriğe katkıda bulunmanın hiçbir zararı yok.
7.Özgün İçerik
İçeriğin özgün olması, SEO bir yana kullanıcı deneyimi için de önemlidir. Aboneleriniz, sizin üretiminiz için sizin kanalınızdalar. Şayet siz, bir tür distribütör iseniz, aboneleriniz, üretimin aboneleri olurlar ve siz de sadece bir dağıtım kanalı olarak kalırsınız. Dahası, siz kendinizi tanıtmaz, dağıtımını yaptığınız içeriğin tanıtımını yapar ve dolayısıyla söz konusu içeriğin reklamını yapmış olursunuz; videoblog kanalınızın varlığı niteliksizleşir ve kısa vadede abone kaybı yaşarsınız.
Özgün içerik noktasında, ‘case study’ niteliğinde bir örnek, özgün içeriğin önemini kanıtlamakta:
Astor Piazzola’nın orijinal kanalındayız. Oblivion adlı parçasının paylaşım ve beğeni oranlarına baktığımızda ciddi bir rakamla karşılaşıyoruz.
Yine aynı parçanın başka kanal distribütörlüğünde aldığı oranlara göz atalım:
Beğeni rakamlarına baktığımızda %1000’i geçen oranlarda kayıp yaşandığını görüyoruz. Halbuki, korsan video içeriğe animasyon, yani katma değer de sağlamış durumda ve buna rağmen çok ciddi bir kayıp mevcut.
Orijinal içerik her türlü blog kanalının olmazsa olmazıdır.
Henüz Youtube, otoritelerce arama motoru adı altında görünmüyor; en azından ilk başlığı olarak kabul edilmiyor. Fakat bu da yakındır. Dolayısıyla Youtube’da da bir panda yayınlamadan acele etmenizi tavsiye ederiz.
Eksik olduğunu düşündüğünüz noktalar varsa Netvent yorum bölümüne yazmaktan çekinmeyin.
Şayet bir tutam yardımımız dokunabildiyse, ne mutlu bize.
Görüşlerinizi bekliyoruz.
İyi günler diliyoruz.
